Yargıtay Başsavcılığı Can Atalay hakkında tebliğname sundu

0

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali” kararı verdiği TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ı tahliye etmedi. Mahkeme, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Yargıtay Başsavcılığı, Hatay Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay’ın talebi üzerine Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin tebliğini sundu.

Tebliğde Anayasa’nın 14. maddesine vurgu yapılıyor ve Atalay’ın mahkûm edildiği suçun bu kapsama girdiği belirtiliyor. Ayrıca Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin temyiz incelemesi sırasında tahliye talebinin reddine ilişkin kararı da geri çağrıldı.

Basın açıklamasının sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Şerafettin Can Atalay’ın 25.10.2023 tarih ve 2023/53898 sayılı talebine ilişkin; “… Başvurucunun 14/05/2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde milletvekili seçilmesi nedeniyle, anayasal ve hukuki bir hak olmadığı sürece seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği, Kesinlik ve öngörülebilirlik sunan, seçilme ve çalışma hakkının korunmasına yönelik temel güvenceler sunan bir düzenleme kabul edilmiştir.” Kabul edilme nedeni aşağıda belirtilmiştir:

“Anayasa Mahkemesi, milletvekillerinin dokunulmazlığını düzenleyen Anayasa’nın 83/2 maddesinin” iptaline karar verdi. Yazıda, “Seçimlerden önce veya sonra suç işlediğinden şüphelenilen bir milletvekili, meclis kararı olmadıkça gözaltına alınamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.” Bu genel hükmün istisnası, “soruşturmaya seçimlerden önce başlanmış olması kaydıyla, ağır ceza gerektiren suç halleri ile Anayasa’nın 14. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılması halleridir”. Aşağıdaki şekilde açıklanmaktadır. Yani istismardan söz edilebilmesi için iki koşulun bir arada bulunması gerekmektedir. Her şeyden önce Anayasa’da yer alan bir temel hak ve özgürlüğün kullanılması gerekir. İkincisi, söz konusu temel hak ve özgürlüklerin “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerde” kullanılması gerekmektedir. Dikkat ederseniz 14. madde suçları değil, hukukun kötüye kullanılmasını ele alıyor. Hakların kötüye kullanılmasının otomatik olarak suç sayılması mümkün değildir. Bu amaçla istismarın kanunda ayrı ve açık bir şekilde suç olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Hatta kanunun üçüncü fıkrasında 14. maddede belirtilen durumlara ilişkin yaptırımların kanunla düzenleneceği belirtiliyor. 14. madde ne suçun tanımını ne de suçların listesini vermektedir.

Anayasa’nın “Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması” başlıklı 13. maddesi; Şöyle düzenlenmiştir: “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunmamak üzere Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere göre ancak kanunla sınırlanabilir. Bu tür sınırlamalar Anayasanın sözüne ve ruhuna aykırı olamaz, Demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin ihtiyaçları ile ölçülülük ilkesi.” Kanuna yapılan müdahalenin bu şartlara uymaması halinde Anayasa’nın 67. maddesinin ihlali teşkil eder.

DETAYLAR YAKINDA…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku